Molyvos’ta Eylül’ün kendini hafiften hissettirmeye başladığı serin bir Cumartesi akşamı, inceden bir meltem esiyor. Tavernanın masaları biri hariç dolu, masadakilerin çoğu Türk. Sahnede üç kişiden oluşan ufak bir müzisyen topluluğu bu yüzden olacak, Ege’nin iki yakasının ortak şarkılarını çalıyorlar.
Berduş halde bir kadın geliyor, küt kesimli kızıl saçları, kısacık kot şortu ve askılı kırmızı bluzuyla hiç kimsenin dikkati ona çevrilmemiş bir edayla girip oturuyor boş olan masaya… Garsonlar gidiyor yanına, anlamıyorum ama sonradan görüyorum ki bir şişe uzo söylüyor masaya. Kafası bozuk, belli. daha fazlasını okuyun