Leros Gezi Rehberi

Bir Yunan adasından beklediğiniz her görseli sunuyor Leros, küçük beyaz evler, dar sokaklar, çeşitli renk tonlarında bir deniz, tahta masalı, tahta sandalyeli tavernalar… Kalymnos gibi Leros da Yunanistan’ın Dodecanase yani On İki Adalar yönetimine bağlı. Bir tarafı Bodrum’a, bir tarafı Didim’e bakıyor.

O “ada havası” Kalymnos’a göre daha fazla hissediliyor. Biz Leros’a gece varacağımız için ilk gün araba kiralamamıştık, otelimize taksiyle giderken şoföre Kalymnos mu Leros mu diye sorduk. Aldığımız cevap “benim annem Kalymnos’lu, ama Leros’u daha çok seviyor, burası daha açık, daha rahat bir ada” oldu.

Leros’a / Leros’ta Ulaşım

Leros’a 2023 yazı itibariyle Türkiye’den direkt ulaşım yoktu. Gelecek yaz belki olabilir. Bir zamanlar Didim’den dahi ulaşım koyulması konuşuluyordu.

Biz Leros’a Kalymnos’tan geçtik. Kalymnos’tan iki seçenek var. Biri Dodekanisos Seaways şirketinin tekneleri, bunlar 45 dakikada adaya varıyorlar ve biletleri 22 Euro. Biz Blue Star Ferries ile seyahat ettik, yolculuk toplam 55 dakika sürüyor ve biletler numarasız – ekonomi’de 10 Euro. Her iki tekne de Leros’un ana limanı olan Lakki’ye varıyor, ana liman burası olsa da merkez şehir burası değil, dolayısıyla her halükarda bir başka yere gitmeniz gerekecek muhtemelen.

Öte yandan Kos’tan Leros’a gitmek isterseniz yine Dodekanisos Seaways’in yaklaşık bir buçuk saatte adaya ulaşan tekneleri var, biletler 24 Euro. Blue Star Ferries ise 2 saatte ulaşıyor ve fiyatı 14.5 Euro. Gene her iki tekne de Lakki’ye ulaşıyor.

Bu arada Dodekanisos Seaways’in her gün seferi varken, Blue Star yalnızca belirli günlerde sefer yapıyor. Kos’tan yola çıkacaksanız Bodrum’dan Kos’a varış saatinize çok yakın saatlere bilet almamanızı öneririm, çünkü pasaport işlemleri öngöremeyeceğiniz kadar uzun gecikmelere yol açabiliyor.

Leros’u gezerken ulaşım için biz araba kiraladık, kalabalık bir gruptuk, bu yüzden yedi kişilik Doblo tercih ettik. Bu arabaya günlük 70 Euro verdik. Araba kiraladığımız şirket ise Motoland‘di. Leros’la ilgili en önemli uyarılarımdan biri yollar zaman zaman oldukça dar olabiliyor, navigasyonun her götürmeye çalıştığı yere girmemeye çalışın. Özellikle bizimki gibi büyükçe bir arabanız varsa… Mesela eğer Agia Marina tarafından değirmenlere gitmek isterseniz sizi Lazarou Theochardou sokağına sokmaya çalışacak, bu sokağa asla ama asla Micra benzeri araçlar hariç herhangi bir araçla girmeyin.

Ada içi toplu ulaşım olanakları oldukça kısıtlı. Yazıyı yazdığım 2023 yılında otobüslerin rotaları ve kalkış saatleri çizelgesi şu şekilde:

Bu seyahatimde Airalo’nun e-simlerinden yararlanarak data hattı kullandım. Eğer birden fazla ülkeye gidecekseniz bölgesel paketler alabileceğiniz gibi, ülkelere özgü paketler de tercih edebiliyorsunuz. İlk kullanımınızda karşılıklı 3 dolar indirim kazanabileceğimiz referans linkimle üye olmak için buraya tıklayabilirsiniz

Leros Gezilecek Yerler

Lakki

Aslında adanın en sevimsiz yerlerinden birini en başa koydum, çünkü Lakki gerçekten adanın aynı zamanda en ilginç yerlerinden biri. Leros 2. Dünya Savaşı’nda İtalyanlar tarafından bir üs olarak kullanılıyor ve bu açıdan oldukça önemli. Lakki de Mussolini’nin bir “ütopyası.” Ada havasından tamamen uzak, İtalyan faşizminin mimari özelliklerini sergileyen bir şehir. Geniş caddeler, Mussolini’nin yazlık evi, hala yapıldığı dönemdeki işlevine uygun olarak kullanılan binalar…

Atlamamanız gereken yerler sinema, okul binası, kilisesi, saat kulesi ve tabii ki yukarıda bahsettiğim yazlık ev. Onun dışında şehir zaten sizde caddelerini – bulvarlarını yürüme isteği uyandıracak. Çok büyük bir yer değil ve şehirden çıktığınız anda bildiğiniz ada havasına geri dönüyorsunuz. Adanın en meşhur restaurantlarından El Greco da Lakki’ye taşınmış, burada akşam yemeği için vakit geçirme hissi uyanmadı bizde, ama belki siz değerlendirmek istersiniz.

Merikia Savaş Tünelleri

Tekrar olacak ama, Leros savaşın önemli üslerinden biri olarak kullanılmış, o dönem kullanılan tünellerin bir kısmı bugün müze olarak gezilebiliyor. Leros, savaşın ikinci yarısında Almanlar tarafından ele geçirilmiş. Bu da Naziler’in son zaferi olarak anılıyor tarihte. Hatta YouTube’da bu isimde bir belgesel de var. Savaşın sonunda İngilizler ayak basıyor adaya ve iki yıl kalıyorlar, sonrasında da Yunanistan’a geçiyor.

O dönem kullanılan her şeyi görebiliyorsunuz müzede. Bizi ilgilendiren kısımlardan biri İtalya’nın Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’ya savaş ilanının belgesi de bu müzede sergileniyor. Bahçesinde uçak ve tanklar da var. Gerçekten ilginç bir müze, atlamamanızı öneririm.

Giriş ücreti 3 Euro.

İkinci Dünya Savaşı Kalıntıları

Eğer bu meraklı olduğunuz bir konuysa Leros sizi mutlu edecektir diye tahmin ediyorum. Yerleri Google Haritalar’da bulabileceğiniz isimleriyle de paylaşacağım.

Almanlar’ın radyo binaları (Radio Barracks) oldukça ilginç. İçeride her nedense disketler var yerlerde. Buranın asıl ilginç kısmı ise duvarında hala gamalı haç görülüyor olması. Buraya savaştan beri hiçbir müdahale olmamış ve muhtemelen insanlar tarafından rastgele amaçlar için kullanılmış.

İtalyan askerlerinin barakaları da (Diplogourna) bir başka nokta. Buraya çok da kötü olmayan bir toprak yoldan gidiyorsunuz, arabanızı bir noktada park ettikten sonra biraz yürümeniz gerekiyor. Ben yürüyüş uzun sürünce babamlar da yorulmasınlar diye bir noktadan geri döndüm. Çok zorlu bir yol değil.

Leros Naval Guns Historic Location deniz savunma silahlarının bulunduğu yer… Lakki Limanı tarafında bulunan bir vinç de (Gianni Rossetti crane) o dönem deniz uçaklarının denizden karaya çıkarılmasında kullanılıyor şeklinde anlatılıyor. Denizden gelen sesleri dinleyip olası bir saldırıdan önceden haberdar olmak amaçlı kullanılan Parabolic Acoustic Mirror da görülebilecek kalıntılardan biri. İçerisinde bulunan çizimlerden dolayı çok ilgimi çeken ama zorlu bir parkur olduğunu okuduğum için gitme teşebbüsünde bulunmadığım Terra Amata da eğer vaktiniz varsa gitmenin ilginç olduğunu düşündüğüm yerlerden.

Leros’ta görülebilecek diğer yerler elbette her adada olabileceği gibi değirmenler, galeriler ve butikleriyle Agia Marina ve Panteli köyleri, denize uzanan yolun verdiği fotojeniklikle Agios Isidoros Kilisesi ve en güzel kiliselerden biri olan Xirokampos tarafındaki Virgin Kavouradaina… Burası ufacık bir yer olmakla birlikte, manzarası ve kendisi çok güzel bir görüntü oluşturuyor.

Leros Plajları

Krithoni

Biz Leros’ta Utopia Hotel Apartments’ta kaldık ve gerçekten çok beğendik, tam bir fiyat performans oteli Leros şartlarından. Gecelik kişi başı 26 Euro verdik üç kişilik odada. Otel, Alinta’nın hemen karşısındaki Krithoni bölgesinde bulunuyor. Denizi biraz yosunlu olmakla birlikte tertemiz, her sabah girmenin yanı sıra, bazen gittiğimiz yerlerden erken dönüp günü burada tamamladık. Bu koyda bulunan Stis Anna’nın şezlong ve masalarından herhangi bir şey tüketme karşılığında ücretsiz yararlanabiliyorsunuz. Tabii ki bir Yunan adası klasiği olarak bir kahve bile alsanız gün boyu bir daha siz istemediğiniz sürece yanınıza uğrayan olmuyor. Biralar 4, kahveler 3.5 Euro. Plajın çok küçük bir alanı bu işletmenin, geri kalan yerlerinden özgürce yararlanabilirsiniz. Kabin var, fakat duş yok.

Alinta

Hazır Krithoni’deyken, şimdi bir de komşu koya geçelim. Alinta’da sıra sıra işletmeler var, gördüğüm kadarıyla hepsinde şezlonglar ücretsiz. Aynı zamanda kendi havlu ve sandalyenizle yararlanabileceğiniz kısımlar da mevcut. Deniz yine tertemiz. Biraz daha ilerlerseniz Duo Liskaria Plajı‘na da bakabilirsiniz. Kabin var, ama duş yine yok.

Panteli

Genellikle çok popüler yerlere mesafeli dururum adalarda, Sakız’daki Karfas gibi… Çoğunlukla şişirme yerler olurlar, ama Panteli, Leros’un en popüler plajı olarak hiç de öyle değil. Gerçekten güzel bir koy, çoğu Türk bayraklı yatların arasında yüzüyorsunuz. İşletmelerin şezlongları ücretsiz. Biz Sorokos’ta oturduk. Duş ve kabin mevcut.

Blefoutis

Adanın kuzey tarafında bir plaj, bir taverna ve ufak bir kantina var. Biz kantina tarafında oturup bir plaj klasiğimiz olan club sandwich yedik. Masa ve şezlonglar ücretsiz. Duş ve kabin var. Denizi rüzgarsız yakalayabilirseniz çok güzel.

Tüm bunlar dışında aklım en çok Agia Kioura Plajı’nda kaldı. Gourna Plajı oldukça büyük olmasına rağmen dalgalıydı. Beach Bar tarzında bir yer olan Merikia Plajı ise bulunduğu konum açısından çok cazip bir denize sahip değil. Yine bizim gittiğimiz gün oldukça rüzgarlı olduğu için oturmadan yola devam ettiğimiz Xirokampos Plajı da sakin gününde çok güzel bir yermiş gibi duruyor.

Leros Yeme – İçme

Zorbas Taverna

Leros’un ve aslında çoğu zaman Yunanistan’ın en sevdiğim özelliklerinden biri bu… Zorbas Taverna, Panteli’de bulunuyor ve Panteli yat turizmi açısından gelişmiş bir alan. Çoğu Türk bayraklı birçok yat bu koyda demirliyor ve akşam botlarıyla sahile yemeğe geliyorlar. Onlarla aynı yerde yemek yiyorsunuz, çünkü tabii ki çok esktrem yerler hariç olmak üzere Leros’ta genel olarak mekanlar arasında uçurum yok. En fazla 1 – 2 Euro daha fazla veriyorsunuz. Burada bana en komik gelen şey, kimseyi töhmet altında bırakmak istemem ama, muhtemelen çoğu sonradan görme Türk zenginlerin masaya mekanın sahibi gibi oturup, insanlara üstünlük taslama çabaları. Gerçekten zenginlik bir kültürel birikimle beraber gelmiyorsa oldukça sakil durabiliyor.

Zorbas’ta biz hesaba kişi başı 20 Euro verdik. Oldukça fazla sayıda Türk göreceksiniz, çünkü burası Ayhan Sicimoğlu tarafından ziyaret edilmiş. Yemekler çok lezzetli, endişelenmeyin. Benim ilk tercihim Pirofani’de yer olmayınca rotayı Zorbas’a kırdık.

Taverna Argo

Burası Alinda’da bulunan bir aile işletmesi. Yemekleri gerçekten lezzetliydi, üstelik tüm seyahat boyunca oturduğumuz hiçbir yerde denk gelemediğim iki favorimi burada buldum. Biri buyurdi. Sahanda eritilmiş ve içine biber, domates eklenmiş peynir, kulağa basit gelse de güzel yaptıklarında çok lezzetli oluyor. Bir de midyeli pilava denk geldim burada, o da gayet lezzetliydi.

Dimitris o Karaflas

Vromilithos’ta bulunan bu taverna oldukça ünlü, çok da güzel bir manzarası var. Mutlaka yer ayırtarak gitmenizi öneririm. Fiyatları diğer yerlere göre bir miktar yüksek, ama bu yükseklik çok rahatsız edici düzeyde değil. Biz öğlen de çok yediğimiz için burada biraz frene bastık, Dimitris Salata, cacıki, kalamar ve 20’lik Kazanisto Uzo’ya 37 Euro ödedik.

Tis Kakomoiras

Yine Vromilithos’ta bulunan bu mekanın kahvaltısı birçok yerde Leros’un en iyisi olarak geçiyor. Gerçekten çok fazla çeşit var, ama porsiyonları epey büyük, dolayısıyla bir kahvaltıyı iki kişi paylaşmak daha mantıklı olabilir. Krepler, yumurtalar, tatlılar… Keyfinize göre çok tatmin edici kahvaltılar bulabilirsiniz.

Theikon

Alinda’da bulunan bu mekanı akşam tatlı yemek için de, öğlen denize girmek için de kullandık. Yemekleri de, tatlıları da gerçekten çok güzel. Denize tam önünden girilmiyor, ama burada oturarak hemen yanında bulunan alandan denize girmek de kolay. Öğlen önerileri üzerine hamburgerlerini yedim ve çok lezzetliydi. Galaktobureko tatlıları da, cheesecake tarzı tatlıları da güzeldi.

To Paradosiako

Agia Marina’da bulunan bu pastane adanın en ünlü yerlerinden biri, Pandeli’de de şubeleri var. Asıl yerleri Agia Marina’da bir taş binada, çeşit çeşit tatlıyı burada bulabilirsiniz. Aslına bakarsanız Yunanistan’dayken tek aradığım şey şöyle ağız tadıyla yiyebileceğim tatlılar oluyor, Leros’ta bu eksikliği hissetmedim. Neredeyse tüm tatlılar çok lezzetliydi. Listenize ekleyin mutlaka.

Leros çok güzel bir ada, Türkiye’ye yakın adalar arasında en sevdiklerimden biri oldu hatta. (Sakız’ın yeri hala ayrı demek zorundayım, objektif asla değilim.) Eskisi gibi sefer sayısı da sıklaşır umarım. O ada havasını en çok hissedebileceğiniz yerlerden biri Leros bize yakın adaları düşündüğümüzde.

Çok ilginç de bir tarihi geçmişi var yukarıda bahsetmeye çalıştığım. Söyleyebileceğim en önemli şey, araba kiralarken size “yollar çok dar olabiliyor, dikkat edin” dediklerinde içinizden gülüp geçmeyin, yaşayarak öğreniyorsunuz eninde sonunda.

Leave a reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *