Günler öncesinden planlıyoruz, ta yazdan beri gitmek istediğim Büyük Valide Han’a gidip, oradan seyredeceğiz İstanbul’u bir kez de, İstanbul’a haksızlık etmeden… Oraya çıkar...
Günler öncesinden planlıyoruz, ta yazdan beri gitmek istediğim Büyük Valide Han’a gidip, oradan seyredeceğiz İstanbul’u bir kez de, İstanbul’a haksızlık etmeden… Oraya çıkar...
Posta beklemeyi çok severim ben. Kartpostal göndermeyi, en basitinden bir kitap sipariş verip kargonun gelişini gözlemeyi… Sabırsızımdır biraz da, ki bundan olsa gerek, sık sık sorun da yaşarım...
“Her ne ararsan kendinde ara” yazıyor duvarda. Anadolu’nun ortasında, bambaşka bir yerdeyim sanki. Türkiye’nin aydınlarının isimleri var her yerde, hoşgörü mesajları ile...
Aylardan Mayıs ve hava 29 derece… Adana’da Taş Köprü’nün üzerinde, sıcaktan bunalmış bir vaziyette etrafı seyrediyorum. İşte o an, tam da o an, yazın ortasında güneşe ateş eden...
Kült “İstanbul’u Dolaşırken” isimli rehberin yazarları Hilary Summer-Boyd ve John Freely, kitabın girişinde, “bütün şehir turları Galata Köprüsü’nden başlamalı”...
Derler ki, Megaralı kolonistlerin reisi olan Byzas, Delphoi kahinine yeni ülkelerini nereye kurmaları gerektiğini sorar. “Körler ülkesinin tam karşısına” der kahin ve bu kehanete göre...
“Cigaramı sardım karşı sahile / yaktım ucunda acıları…” Yol nihayet iki şeride iniyor, daha doğrusu ben özellikle tali yola sokuyorum arabayı. Sağ yanımızda deniz...
“kendimi bildim bileli yollarda tükettim koskoca bir ömrü / bir uçtan bir uca gezdim şu fani dünyayı…” “Dünya’nın en kolay adresi” derdi Barış Manço buraya, her...
Bugünlerde televizyonda dönen reklamlar sebebiyle, reklamların sahibi havayolu şirketinin telefonları sık sık Gotham ve Metropolis’e bilet almak isteyen insanlar tarafından meşgul ediliyormuş...