Doğu Ekspresi’yle Yolculuk

Kars’a gitmeye ilk karar verdiğimiz 2009 yılında, önüme tren seçeneği konunca en çok itiraz eden bendim, onca saati trende harcamaya ne gerek vardı nihayetinde. Yolculuğumuz bittikten sonra ise, en çok seven ben oldum.

Yıllar sonra Erzurum’a giderken ise, uçak seçeneğine itiraz eden ben oldum bu kez. Trene binecektik, başka seçenek aklımızdan bile geçmeyecekti Doğu Ekspresi dururken.

Bu yolculuğa çıkmak istiyorsanız, öncelikle şu ünlü sözü benimsemeniz gerekiyor; “not the destination, but the journey…” Yani aslında, bu yolculukta varış noktanız değil, bizzat seyahatin kendisi önem kazanıyor.

Ben bindiğim tüm uzun süreli tren yolculuklarında yataklı vagonları tercih ettiğim için, verdiğim bilgiler o vagonlar için olacak. Öncelikle, güncel olarak Doğu Ekspresi’nin Ankara – Kars arası yataklı vagonla gidiş dönüş ücreti 213 TL.


Tren her gün saat 18.00’de Ankara’dan kalkıyor ve ertesi gün 18.29’da Kars’a varıyor, işte yukarıdaki söz bu noktada önem kazanıyor, tren öyle ya da böyle rötar yapıyor. Az bir rötar değil bahsettiğim, ilk seyahatimizde tarifeli saatinden beş saat geç varmıştık Kars’a. Ankara’dan sonra birçok yerde tek yön ray döşeli olduğundan, birçok yerde durup karşıdan gelen trenleri beklemesi gerekebiliyor treninizin. Bunlar da hep rötar olarak dönüyor geriye, fakat bir şekilde canınız hiç sıkılmıyor, büyük bir keyifle karşılıyorsunuz hatta bu rötarı trende geçireceğiniz saatler arttığı için belki de.

2009 yılında ilk kez bu trene binerken, bu yolculuk bu kadar popüler değildi ve trende bir yataklı vagon vardı, fakat bu artık birçok seferde iki vagona çıkarılmış durumda. Bu da bir seferde 40 kişi yataklı vagonla seyahat edebilecek demek.

Trende üç çeşit yolculuk imkanı var, biri pulman, yani klasik koltuklu trenle yolculuk. İkinci seçenek örtülü kuşetli vagon, burada kompartımanlar dört kişilik, yataklıdan en önemli farkı bu. Yataklı vagonda ise kompartımanlar iki kişilik ve buzdolabı ile lavabo da var. Örtülü Kuşetli’de de Yataklı Vagon’da da kapılar içeriden kilitlenebiliyor, Yataklı vagonlarda içeride hiçbir şey göstermeyecek bir kapı varken, Örtülü Kuşetli Vagon’da kapılar camlı ve bunu perdeyle kamufle etmeniz gerekiyor, her seferine aynı mahremiyeti sağlamayabiliyor.


Yataklı vagonlar trenin en arkasında bulunuyorlar ve trenin diğer bölümlerinden bu vagonlara geçilmesi kondüktör tarafından engelleniyor, dolayısıyla her vagonda bulunan 2 tuvaleti, 20 kişiyle paylaşıyorsunuz yalnızca.

Ankara’dan çıktıktan çok kısa bir süre sonra hava kararıyor, bu mevsimde özellikle… Bu andan sonra ise Yemekli vagon giriyor devreye.

Fiyatları bir miktar yüksek olsa da, trende bir yandan karanlık camın kenarından akıp giderken, bir yandan keyfinize göre ister çay, ister bira eşliğinde yemeğinizi yemek büyük keyif… Ben nedense tren ve yemekli vagon denince doğrudan Arnavut ciğerini anımsıyorum.  Bu noktada geçici bir bilgiden söz etmemiz gerek, ihalede bir sorun olduğu için 2016 yılı içinde yemekli vagonlar henüz hizmet vermeye başlamamışlar, güncel duyurucular için TCDD’nin sayfasını takip edebilirsiniz.


Siz istediğiniz zaman kondüktör gelip yatağınızı yapıyor. Nevresimler tertemiz, bu konuda hiçbir endişeniz olmasın. Gece tren gün içerisinde olduğundan daha hızlı gidiyor ve zaman zaman daha fazla sallanıp, beşik etkisi yaratıyor. O sesler eşliğinde uyuyorsunuz. Gece trenin durmasına sebep olan etkenler azalıyor sanırım bölgesel trenler çalışmadığı için. Arada gözünüzü açtığınızda trenin demirin üzerinde hareket ederken çıkardığı o aşina olduğunuz sesleri duyup, tekrar huzur içinde uykuya dalıyorsunuz, nasılsa güneş doğarken uyanacaksınız. Bu bir zorunluluk değil, ama geçeceğiniz manzaraları kaçırmamak için yapmak isteyeceğiniz bir şey… Yine de siz güneş ışıklarından korunmak, biraz daha fazla uyumak isterseniz güneşliği çekerek camınızdan içeri ışıkların girişini azaltabilirsiniz.


Trenler kışın oldukça sıcak, yazın ise serinliği yeterli düzeyde, bunalmıyorsunuz, tren yolculuğunu hem yazın hem kışın yaptığım için iki mevsimde de kompartımanları görme imkanım oldu.

İşin biraz da teknolojisinden bahsedelim. Trenlerde wi-fi yok, yolda 3G de sık sık gidiyor. Telefonun kendi şebekesi bile dağların arasından, tünellerden geçerken çekmiyor. Dolayısıyla eğer kafanızda sürekli bir “şu telefondan/sosyal medyadan biraz uzaklaşayım” düşüncesi varsa, bu yolculuk size bunu zorunlu olarak sağlıyor.

Yanınıza bir de trenin duraklarını içeren bir kağıdı çıktı olarak alırsanız, yol boyunca rötarınızı da takip etmeniz mümkün olacaktır. Aşağıda Doğu Ekspresi’nin her iki yönüne ait şehir duraklarını da TCDD’nin verdiği bilgiler üzerinden paylaşıyorum:

Ankara K: 18.00 →  Kayseri K: 00.48  Sivas K: 04.12  Erzincan K: 10.07  Erzurum K: 13.57  Kars V: 18.29
 Kars K: 07.45 →  Erzurum K: 12.26  Erzincan K: 16.16  Sivas K: 22.07  Kayseri K: 01.26  Ankara V: 08.05

Şehirler dışında birçok ilçe ve kasabada da duruyor Doğu Ekspresi, şehirlerde kondüktöre sorarak istasyonlarda bir takım şeyler alabilirsiniz ya da kapının önüne çıkarak hava almanız da mümkün, genellikle 7-8 dakika civarı duruyorlar. İlçe ve köylerde ise çok kısa durduklarından treni terk etmeniz biraz riskli.


Doğu Ekspresi her gün yola çıkıyor, dediğim gibi, bunu bir ulaşım aracı gibi değil, planladığınız gezinin bir parçası gibi hayal edin. Ne rüzgar, ne kar engelliyor üstelik yola çıkmanızı, ne olursa olsun her zaman yol açık!


Bu yazı ilk olarak 4 Şubat 2016 tarihinde gezi.com’da yayımlanmıştır. 

Leave a reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *