Bodrum Gezi Rehberi

Bodrum’un bence en güzel olduğu iki mevsim var, ilkbahar ve sonbahar… Daha doğrusu sonbahara buralarda “sarı yaz” derler, kalabalık çekilmiştir, havalar hala sıcak, deniz hala girilebilir soğukluktadır. Plajlarda daha çok Bodrum’un yerlileri kalır, haftasonları “haydi şu mevsimi ucundan bir yakalayalım” diyenler gelir, ama sakinlik baki kalır. Geçen yıl her iki mevsimde de Bodrum’da epey vakit geçirme fırsatım oldu pandemi sebebiyle. Uzunca bir Bodrum gezi rehberi yazmanın zamanı geldi böylece.

Bodrum Nedir?

Bodrum, Türkiye’nin en meşhur tatil yerlerinden biri. Hep “pahalı yemekleri ve plajları” ile gündem olsa da, aslında Bodrum’da herkese göre seçenekler mevcut. Bodrum’u en güzel Halikarnas Balıkçısı anlatır belki de, şehrin en merkezi yerinde de heykeli durur Bodrum’da.

Aslında Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar çok da bilinmeyen bir sürgün yeriyken, Halikarnas Balıkçısı’nın buraya sürgün edildikten sonra Bodrum’a bayılmasıyla bir cazibe merkezi haline gelmeye başlıyor. Zamanla Türkiye’de giden gitmeyen herkesin bir fikrinin olduğu bir yer oluyor Bodrum, sadece merkezini gören farklı bir şey düşünüyor, yarım adanın ufak yerleşim yerlerinde kalan bir başka şey, Türkbükü’nde ünlü “beach” işletmelerine gidenlerin Bodrum’u başka, Gümüşlük’te kendilerine ayrı bir dünya kuran sanatçıların Bodrum’u başka.

Kısacası Bodrum’un belki tek bir yüzü baskın olarak bize yansıtılıyor, ama Bodrum’da herkes aradığını bulabiliyor ve maalesef bulduğunu bir süre sonra kaybedebiliyor da…

Bodrum’a / Bodrum’da Ulaşım

Bodrum’a kendi aracınızla gitmiyorsanız, gitmenin en kolay yolu Milas – Bodrum Havalimanı’na gitmek. Buradan düzenli olarak işleyen servislerle Bodrum’a ulaşabilirsiniz. Bodrum’un içinde de belediyenin dolmuşları yarımadadaki yerleşim yerlerine seferler düzenliyor. Kimi zaman bir yere gitmek için aktarma yapmanız gerekiyor olabilir. Kendi arabanızla ise Bodrum’da her yere kolaylıkla ulaşabilirsiniz, fakat rantın bu kadar büyük olduğu bir yerde tabii ki sürekli bir yol çalışması, bir anda oteller tarafından kapatılmış yollar ya da değişen güzergahlara rastlamak mümkün.

Bodrum Plajları

Gündoğan Plajları

Gündoğan sahilinde tüm Bodrum’da olduğu gibi sıra sıra “beach” tarzı plajlar da var, fakat bu yazı genelinde onlardan bahsetmeyeceğim. Zira biz Eylül sonu – Ekim başı Bodrum’da olduğumuz için oralara gitme zorunluluğu hissetmedik. Belediyeye ait halk plajları sakindi. Gündoğan’da biri oldukça geniş, biri daha küçük iki halk plajı var. Merkezde bulunan plaj biz oradayken genelde dalgalıydı. Genelde haritada “Gündoğan 2 Plajı” olarak kayıtlı olan plajda denize girdik. (Biz Gündoğan’da bir ev kiralayarak kaldık Bodrum’da, bu sebeple en çok vakit geçirdiğimiz plaj da orası oldu.) Her iki plajda da ücretsiz duş ve kabin kullanımı var. İkinci plajın denizi rüzgar körfezin dışına doğru esmiyorsa daha temiz oluyor.

Torba Plajı

Burayı biz ilk gittiğimizde çok beğendik, ikinci gidişimizde ise sanırım açık denizdeki tekneler sebebiyle deniz bir anda çok pislendi. Ülkemizin maalesef asıl sorunu bu ve Bodrum gibi yerlerin dünyanın tamamına hitap eden markalar olmasının önünde en büyük engel de bu durum… Denizlerimize iyi bakmıyoruz. Denizi temiz yakalarsanız eğer yine belediyenin plajında merdivenle denize giriyorsunuz. Kum kısmı yok, kara kısmı da taşlık. Plaja bitişik belediyenin kafesi var. Duş ve kabin mevcut.

Türkbükü Plajı

İşte Bodrum genelinde denizini en sevdiğim yer… Bu Türkbükü takıntısını anlayabiliyorum artık. Deniz cidden çok temiz, rengi çok güzel. Durgun ve sevdiğim gibi hafif serin, çabuk derinleşiyor. Merkezde, Divan Otel’in yakınında belediyenin plajı var, duş ve kabin mevcut. Arka tarafında yine belediyenin tesisinde yiyip içebiliyorsunuz.

Küdür Plajı

Yalıkavak tarafında, ama Yalıkavak’la ters yönlere baktığı için Yalıkavak dalgalıyken durgun olan bir deniz. Yalnızca kabin mevcut, aynı zamanda ağaçların altında ahşap masa ve banklar var. Kendi sandalyelerinizle de gidebilirsiniz. Bu ay bile haftasonu kalabalıktı, dolayısıyla yazın da kalabalık olmasını bekleyebilirsiniz. Plaja inen yol biraz bozuk ama çok kısa bir yol.

Karaincir Plajı

Akyarlar’da bulunan bir plaj, denizi çok güzel. Duş ve kabin mevcut. Plajda tabii ki özel işletmeler de var. Suyu diğer yerlere göre biraz daha fazla soğuktu. Bir de haritada yerinden tam emin olamadım, ama Akyarlar’ın içinde, tam da merkezde, ana yoldan çok güzel gözüken bir yer var. Kışın her gittiğimde buraya gözümü diktiğim için inatla orada da girdim, fakat biraz kayalık. O yüzden merkeze gitmek yerine Karaincir’de de vakit geçirebilirsiniz.

Cennet Koy

Üzerinde çok tartışma dönen ve sanırım bir ranta kurban gitmesi an meselesi olan -şimdilik- bakir bir plaj burası. Koyun çıkışına bir site yapılmış bile. Eğer hala bakir ve halka açıksa burayı atlamayın. Denizin rengi muazzam. Biraz arı var koyda. Doğal gölge bir plaj, yazın da sıcaktan sakınmak isterseniz gölgesi erken geliyor diye tahmin ediyorum.

(Bu yazıyı yazmaya başladığımda henüz ortada bir şey yoktu, fakat şu an burası artık elden çıkmak üzere gibi duruyor maalesef.)

Yalıçiftlik Plajı

Gittiğimiz yerler arasında en az sevdiğim plaj burası oldu. Denizi dalgalıydı, Ekim ayı olmasına rağmen çok kalabalıktı. Ücretsiz şezlong, duş ve kabin mevcut. Birçok yazıda kaçırmayın dense bile, ben Bodrum’da onca koy arasında burası için kaçırsanız da olur demek istiyorum. 🙂

Yahşi Plajı

Yahşi – Ortakent Yalısı, uzun bir kumsaldan oluşuyor. Kumsalda gördüğüm kadarıyla yazın halk plajı olarak kullanılabilecek bir alan bırakılmamış. Fakat Yahşi’nin en ucunda bulunan belediye tesisinin kenarında, yine belediyeye ait bir iskele var, duş ve kabin mevcut, oradan denize girilebiliyor. Yazın pek yer bulunabileceğini zannetmiyorum, fakat tesisin sandalye ve masalarından da denize girmek mümkün gördüğüm kadarıyla. Orası genişçe bir alan sayılabilir.

Bodrum Gezilecek Yerler

Bodrum Merkez

Tahmin edeceğiniz gibi Bodrum’un en hareketli bölgesi burası. Bodrum Merkez’i ben şöyle tanımlamıştım, İstanbul’da Bağdat Caddesi’nde ne varsa, burada da hepsini bulabiliyorsunuz. Dövmeci dahil. 😀

Tabii ki Bodrum merkez bir tek çarşı ve yeme – içme’den ibaret değil. Bodrum’un en önemli arkeolojik alanlarından biri olan Bodrum Kalesi de burada bulunuyor. Kalenin içinde Bodrum Sualtı Müzesi var, müzeye giriş müze kart ile ücretsiz.

Bodrum’un çarşısı çok cazip bir yer değil. Maalesef tatil yörelerimizdeki genel kalite düşüklüğü burada da kendisini gösteriyor. Birbirinin aynısını satan dükkanlar ve “Bodrum yemeği” olarak sunulan sebzeli dönerciler sıra sıra dizilmiş durumda. Marina kısmında bulunan mekanlar daha güzeller.

Bodrum Merkez’e bağlı Tepecik ve Eskiçeşme tarafları da görmeye değer. Eskiçeşme’de bulunan Myndos Kapısı ve Halikarnassus Mozolesi de ziyaret edilebilecek arkeolojik alanlardan.

Yalıkavak

Yine en canlı olan yerlerden birisi de Yalıkavak. İçinde hiçbir normal markanın bulunmadığı ve geçtiğimiz aylarda yoğun tartışmalarla gündeme gelen Yalıkavak Marina da burada. Fakat marinaya girip, Yalıkavak’a haksızlık etmemek gerek. Deniz kenarında yürüyüş yapabilir, yine burada da çarşıyı dolaşabilirsiniz.

Kıyıda oturup bir şeyler yiyip içmek için gerçekten güzel yerler var ki yeme içme kısmında bunlardan bahsedeceğim. Biz gittiğimizde marinanın ileri kısmında çok kapsamlı bir yol çalışması vardı ve yürümesi de zevkli değildi, o yüzden o kısımları çok ayrıntılı göremedik. Bu arada Ferhan Şensoy’un da Yalıkavak’ta bir evi vardı ve pandemiyi burada geçirmişti.

Dibeklihan

Yaka Köyü’nde, Dibeklihan adlı gerçekten çok güzel bir han var. Restore edilmiş ve içerisine sergi mekanları, butikler ve restaurantlar açılmış. Biz yemedik ama, içerisindeki restaurantın da başarılı olduğu söyleniyor. Fiyatlar çok anormal durmuyordu. Deneyebilirsiniz.

Ortakent

Bodrum’un kaos noktası. Her daim trafik… Yani olur de İstanbul’un trafiğini özlerseniz, geleceğiniz yer Ortakent. Her saatte sıkışık. Çünkü bütün mobilyacılar, AVM’ler, küçük bir IKEA (ama istediğiniz her şeyi 1-2 gün içerisinde getirebiliyorlar), büyük marketler (Metro, 5M Migros, Carrefour Super gibi), hepsi Ortakent’e konuşlanmış durumda. Ayrıca Bodrum’un belli başlı bölgelerine giderken konumunuza göre sürekli geçmek zorunda olduğunuz bir nokta burası, adı üstünde, yarımadanın ortasında. Buraya neyi gezmek için gelirsiniz bilmiyorum, ama alışveriş yapmak istediğinizde bir şekilde buraya yolunuz düşecektir.

Ortakent’te Emre Kunt Tarihi Figürler ve Modeller Müzesi‘ni görmek, bu kaosta cazip bir alternatif olabilir.

Gündoğan

Biz daha önce bahsettiğim gibi Gündoğan’da kaldık. Görece sakin bir yer. Sahil boyunda sabahları spora çıkmak bile çok zevkliydi. Tüm sahil şeridinde oturup bir şeyler yiyip içebileceğiniz mekanlar da var. Burada evler genelde tepelerin üstüne doğru konuşlanmış durumda, manzaraları da çok güzel.

Burada kaldığımız için midir nedir, Bodrum’da yaşayacak bir zaman gelirse yaşayabileceğim yerlerin de başına yerleştirdim Gündoğan’ı.

Turgutreis

İşte yine Bodrum’un en canlı yerlerinden biri. Yalıkavak’takine göre daha az lüks olsa da, bir marina da burada var. Aynı zamanda Bodrum’un ikinci merkezi denilebilir buraya. Kos, Kalimnos, Rodos ve Leros’a buradan feribot seferleri düzenleniyor.

Turgutreis’in içinde Türkan Sabancı adına kurulmuş büyük de bir park var. Deniz kenarı boyunca ilerleyen bisiklet yolu da burayı cazip kılan etkenlerden biri oluyor. Mevsimsel olarak mı bilmiyorum, fakat epey rüzgarlı bir yer olduğunu da söyleyeyim.

Gümüşlük

Bodrum’un alternatif ve bohem yüzü… Aslında günden güne popülerleşmesiyle bu niteliğini yavaştan kaybetmiş durumda, yarımadanın en pahalı mekanlarına ev sahipliği yaptığı söyleniyor. Bence denizinin bir özelliği yok, ama Bodrum’un atlanılmaması gereken noktalarından biri haline geldi Gümüşlük. Deniz kenarında belediyenin tesisi, o tesisin içinde köfte ekmek ile ünlü bir büfesi var. Yine sahilde Gümüşlük Spor’un lokali de mevcut. Meyhaneleri gerçekten pahalı dendiği için biz pek yeltenmedik.

Zeki Müren Sanat Müzesi

Bodrum’da gezdiğim müzelerden biri de burası oldu. (Bir de geçici bir sergi olan İlhan Koman sergisine denk gelme mutluluğunu yaşadım.) Zeki Müren’in sağlığında yaşadığı ev, ölümünden sonra müzeye çevrilmiş. Müze kartla giriş ücretsiz. Alt kat yaşadığı dönemdeki haline yakın bir şekilde sergilenirken, üst katta sahne kostümleri, fotoğrafları, çeşitli şiir / şarkı sözleri ve ödülleri sergileniyor. Bahçede ise otomobilini görmek mümkün.

Bodrum Yeme – İçme

Yalı Restaurant (Gündoğan)

Gündoğan sahilde bulunan bir meyhane burası. Asma yaprağında sardalyasıyla meşhur ve gerçekten çok güzel yapıyorlar. Gambilya favası da buralara özgü bir tür bakla olan gambilyadan yapılan çok güzel bir fava. (Bodrum’a en son 2021 Ekim’inde gittim, Türkiye şartlarında – hele ki günümüz ekonomik krizinde – fiyat söylemek çok anlamlı değil, şimdi nasıldır bilmiyorum, ama söylemeden geçmeyeyim gene de, biz 5 çeşit meze, ana yemek ve rakıdan oluşan masamıza üç kişi 400 TL hesap ödedik.)

Arka Pizza (Bodrum Merkez, Yalıkavak)

Bu muhteşem pizzacının Bodrum’da iki şubesi bulunuyor. Her iki şubesi de çok iyi, pizzaları muhteşem. Alkol de bulunuyor, dolayısıyla pizzaların yanına şarap içmek isterseniz burası doğru adres. Tiramisuları da çok başarılı. Yalıkavak şubesinde yoğunlukta servis aksayabiliyor.

Daş Mutfak (Konacık)

2021 baharında açılmış bir Gaziantep Restaurantı burası. Yemekleri cidden çok güzel, yine burada da alkol mevcut. Ayrıca baklavalarını da Gaziantep’teki Koçak Baklava’dan getiriyorlarmış. Fiyatları bir miktar yüksek, ama bu lezzet için değiyor.

Müdavim (Bodrum Merkez)

Çarşının içinde, bir zamanlar Sadun Boro’nun yaşadığı ev bugün Müdavim adlı bir meyhane… Kumsalda da masaları var ve denize sıfır da yemek yiyebiliyorsunuz. Mezeleri çok çeşitli ve lezzetli. Fiyatları da o dönem makul sayılabilirdi bence bu tarz mekanlara göre. Denemenizi tavsiye ederim.

Emin Usta’nın Yeri (Gündoğan)

Burası salaş ve böyle yerlerde olduğu gibi çok başarılı bir kebapçı. Adana kebapları harika. Yemekle beraber iki meze ve salata da getiriyorlar. 2021 Ekim ayında içecek dahil kişi başı 60 TL civarına kalkmıştık. Alkol yok.

Midyeci Şehmus Usta’nın Yeri (Gündoğan)

Çeşit çeşit midye tadabileceğiniz bir restaurant burası. Bir gittiğimde Paris usulü, bir gittiğimde Napoli usulü midye yedim. İkisi de çok lezzetliydi. Midye dolmaları da çok başarılı ve gün içinde Gündoğan sahilinde seyyar arabayla da midye dolma satıyorlar. Alkol de mevcut. Midye sevmeyenler için başka yemekler de var, ama onlar nasıldır midye varken tatmadığım için bilemiyorum.

RAAT Mahalle Pub (Eskiçeşme)

Burası çok yeni bir mekan, bilme ihtimaliniz var, “bodrumluculuk” ekibi tarafından açılmış. Çeşit çeşit bira mevcut ve fiyatları da uçuk değil, hatta uygundu. Patlamış mısır ve turşu da biraya eşlik ediyor. Çok keyifli bir ortam, saat 17.00’den itibaren açıklar.

Bodrum Belediyesi Sosyal Tesisleri

Her biri gerçekten çok başarılı ve görece ekonomik seçenekler belediyenin tesisleri… Merkezde eski Hadigari’nin yerinde kurulu olan Trafo, Yalıçiftlik’te bulunan Yalı Restaurant favorilerim… Torba, Yahşi ve Türkbükü’nde bulunan tesisler de plajla bitişik olmalarıyla gün içerisinde plajda çok faydalı oluyorlar. Bodrum genelinde bulunan tesislerin her birinde çıkan özel yemeklerin olması da hoş düşünülmüş bir ayrıntı.

“Yokuşbaşı’na geldiğinde Bodrum’u göreceksin / sanma ki sen geldiğin gibi gideceksin / senden öncekiler de böyleydiler / akıllarını hep Bodrum’da bırakıp gittiler…”

Halikarnas Balıkçısı

Leave a reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *