Tag - gezi

Lizbon Gezi Rehberi

Hava çok sıcak, Lizbon 30 derecenin üstünde, şehrin yokuşları ise durumu hiç de kolaylaştırmıyor. Kim nasıl tanıtırsa tanıtsın, o köprüye rağmen bu şehir İstanbul’a hiç mi hiç benzemiyor. Benzediği bir yer var mı derseniz, Avrupa’da o da yok. Kıtanın en batı ucunda, bambaşka bir şehir Lizbon. Fado’nun doğduğu Alfama’sıyla, Bairro...

Münih Gezi Rehberi (Bavyera Yazıları – 7)

İlk gördüğümde çok da etkilenmediğim ve bunu da yazdığım yazıya yansıttığım Münih’i sonradan 2 kez daha görme fırsatım oldu. O yazıda “Münih’e haksızlık ediyor olabilirim” diyerek açık bir kapı bırakmıştım. Hala bir “gezgin gözüyle” Münih’i çok seviyorum diyemem, fakat artık o kadar da hakkını yemiyorum. O zaman Münih’i...

Münih Yeme – İçme Rehberi

“Münih’te; İtalyan, Yugoslav, İspanyol, Türk, Endonezya ya da Çin yemeklerini bulabilirsiniz. hatta bazı restaurantlarda uluslararası yemekler yiyebilirsiniz; bunun dışında, Münih’te yemek yiyemezsiniz. Restaurantlarda yemekler ikinci planda kalır, biranın yanında bir tür garnitür.”Helmut Qualtinger ,Ne olacağını bilemiyorsun işte, ilk...

İmparatorluğun Özgür Şehri: Esslingen

Trenden iner inmez karşıma, Doğu Berlin’in sevimli trafik ışıkları “ampelmann” çıkıyor, şaşırıyor ve seviniyorum, henüz Berlin’e gitmemişim ve üstelik ampelmann’ın gerçekten bizim Doğu ya da Batı’da olduğumuzu simgeleyen bir şey olduğunu zannediyorum, bir an ampelmann niye burada diye sorgulamaya başlıyorum. Trafik ışıkları neden böyle?

Berlin’den Kalan

İlk gün duvar ve meclis ziyaret kısmı bittikten sonra, ikinci gün soluğu Museumsinsel’de aldım ki bu kelime “Müze Adası” anlamına geliyor. Anlaşılacağı gibi, bu bölgede bulunan birçok müze var, hepsini tek bir anda ziyaret etmeniz vakit darlığında mümkün değil. Dolayısıyla, ya gün sayınıza göre seçimde bulunacaksınız, ya da Berlin’e...

Berlin Duvarı’nın İzinde

“Siz insanlar bu hayatı özgür ve güzel yapma gücüne sahipsiniz. Bu hayatı muhteşem bir maceraya çevirmek için, izin verin bu gücü kullanmamıza, izin verin birleşmemize…” Charlie Chaplin                 Berlin Duvarı’nın bugün ayakta kalan kısımlarından birinde, alelade bir köşede yazıyordu bu...

Bergama’nın Mirası

Otobüs Bergama’ya girerken, Bergama’nın en yüksek tepesinde görünen Akropolis, bana bir anda Atina’yı hatırlatıyor. Şehrin hemen her yerinden gözüken hakim bir noktada Akropolis, Atina’daki muadili gibi görkemli görünmüyor belki, ama olan manzara da yetiyor, hem Bergama mirasını koruyamamış bir şehir,  belki şöyle söylemek daha doğru...

İzmir’in Yanıbaşında – Sığacık Pazarı

“Yavaşlığın düzeyi anının yoğunluğuyla doğru orantılıdır; hızın düzeyi unutmanın yoğunluğuyla doğru orantılıdır. Yavaşlık ile anımsama, hız ile unutma arasında gizli bir ilişki vardır. Bir şey anımsamak isteyen kimse yürüyüşünü yavaşlatır. Buna karşılık, az önce yaşadığı kötü bir olayı unutmaya çalışan insan elinde olmadan yürüyüşünü hızlandırır.”...

Şöyle Bir Sivas

Nüfusa kayıtlı olduğum şehre, 24’ümde attım ilk kez adımımı geçtiğimiz ay. Yüzlerini ilk kez gördüm birçok akrabamın. Hazır gitmişken, o iki günde, şehri de turladım şöyle bir elbet, hakkıyla gezdiğim söylenemez, yüzeysel bir gezi bile oldu denilebilir belki, geri dönmem gerekiyor.